Ordu Lisesi'nin Unutulmaz Matematik Öğretmenlerinden Zafer Keskin Vefat Etti
Ordu Lisesi'nin unutulmaz matematik öğretmenlerinden Zafer Keskin vefat etti. Zafer Hoca 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde son yolculuğuna uğurlanacak.
Ordu Lisesi'nde 1980 yılından sonra görev yapan matematik öğretmeni Zafer Keskin vefat etti. Zafer Keskin 24 Kasım Pazar günü Samsun'da toprağa verilecek.Zafer Keskin için Samsun Atakum Esenler DSİ Camiinde öğle vakti cenaze namazı kılınacak.
Matematik gibi zor dersi kendi üslubuyla öğrencilere sevdiren Zafer Keskin'in ölümü sevenlerini yasa boğdu.
Birol Öztürk, Zafer Keskin'i yazmıştı
Ordulu Yazar Birol Öztürk Zafer Öztürk'ün Ordu Lisesi'nden öğrencisiydi. Birol Öztürk 2017 yılında, Zafer Keskin için sosyal medyada şunları yazmıştı;
Lise son sınıfta- o zamanlar lise üç yıldı ve eğitim sistemi paradigmanın keyfine göre şekil alır dururdu- matematik dersimize bildiğim en nazik matematik öğretmeni Zafer Keskin giriyordu, Zafer Hoca, benden önce, o zamanlar üniversite öğrencisi olan amcamın da matematik öğretmeniydi...
Zafer Hocam, böyle orta boylu, orta kiloda, esmerce, güleç yüzlü...Ak düşmemiş siyah yumuşak saçlarını şöyle sol tarafından sağ tarafına doğru ayırırdı. Bıyıksızdı ve hep sinekkaydı tıraşlıydı güzel güzü...Üzerinde, her daim tertemiz ve yaka düğmeleri muhakkak ilikli, ekseriyetle uçuk mavi bir önlükle girerdi derse ve biz, mavinin her tonunu sevmeyi bu güzel insanlardan öğreniyorduk, mevzu sinüs ya da kosinüs olsa da...
Zafer Hoca, ciddi adamdı ama despot değildi. Yani böyle "Çiçek Çocuk"a bulanmış bir ciddiyet...Zinhar bağırıp çağırmaz ve şiddet uygulamazdı. Öyle fıkra ya da hikâye anlatmadan limitli türevli eğlenceli bir kırk dakika demekti matematik dersi.
Güzel düşünceleri, güzel bir Türkçe ile güzel güzel anlatırdı Zafer Hocam; yormaz, zorlamaz, usandırmaz ve en mühimi de korkutmazdı.
Zafer Hoca'yı seviyorduk ve bir insanın kendini sevdirmesi en zor şeydi. Saygı dedikleri, kanun ve yönetmeliklerle güvence altına alınmıştı ve gri pantolon, lacivert ceket başta olmak üzere herbir şey saygı eksenli olacak biçimde muntazaman düzenlenmişti. Oysa sevgi dediğin, saygıyı da içine alan en büyük kümeydi ve bunu da matematik öğretmenimizden, yaşayarak, öğreniyorduk , bin dokuz yüzlü yılların seksen dokuzuncusunda...