Ordu'nun en eski şoförlerindendi ; Hayatı kitap oldu

TAKİP ET

Ordu'nun en yaşlı şoförü Mehmet Danacı 102 yaşında yaşama veda etti. Danacı, 23 yaşında ehliyet sahibi oldu. Ordu Belediyesi'nde çalıştı. Kamyon kullandı son olarak taksicilik yaptı. Mehmet Danacı'nın hayatı daha önce yazar Muzaffer Günay tarafından kaleme alınmış ve Ordu'nun Şoförleri kitabında yayınlanmıştı.

Ordu’da önceki gün Zaferi Milli Mahallesi’nde tek yaşadığı evinde elektrik sobasından çıkan yangında dumandan etkilenerek yaşamını yitiren Mehmet Danacı tam 102 yaşındaydı.

Mehmet Danacı 1921 yılında Perşembe’de doğdu. Ordu’nun en yaşlı şoförüydü.

Yaşayan bir efsaneydi kendisi. Ölümüyle  basında haberler çıksa da pek kimsenin dikkatini çekmedi Mehmet Danacı. Aslında  Ordu için bir hafızaydı kendisi.

Ordu’nun 59 numaralı ehliyetinin sahibiydi.

Yazar Muzaffer Günay, 2017 yılında Ordulu Şoförler isimli kitabında Mehmet Danacı’ya da yer vermişti.

Mehmet Danacı kendini şöyle anlatıyor kitapta

1921 yılının fındık ayında Perşembe’nin Anaç köyünde doğmuşum. Fukaralık vardı.Ekmek aslanın ağzında idi o zamanlar. Ücretli iş diye bir şey bilinmezdi. İmece ile yapılırdı köy işleri.

1937 senesi idi. Rahmetli babam bir gün bana,” Ordu’da demirci çırağı olarak çalışacaksın” dediğinde çok sevindiğimi hatırlıyorum.

Bir sabah Ordu’ya gitmek üzere yaya olarak evden çıktım. Şehre varınca sora, sora  Dursun Karaman’ın demirci dükkanını buldum. Tanıştım ve aynı gün işe başladım. Dursun Usta aynı zamanda kamyon tamircisi idi. Bilhassa makas tamiri yapardı. O zaman Alman kaynağı vardı Haki Yener’den alırdık. Ben işte burada tamire gelen kamyonları ileri-geri, götüre-getire şoförlüğü öğrendim ama tam olarak değil.

1942 yılında havası olarak askere gittim. Askerde beni şoför yaptılar. 40 kişilik askeri otobüsün şoförüydüm. 42 ay sonra 1945 yılının Mart ayında terhis oldum.Eylül ayına kadar köyümde kaldım.

Perşembeli Cankuş Ahmet’in Ordu Belediyesi’nde şoför olarak çalıştığını duydum. Yaya olarak Ordu’ya gittim. Düz Mahalle’de belediyeye ait elektrik ocağında makinist olarak çalışan daha önceden tanıdığım Rasim’in yanına vardım. Belediyeye şoför olarak girmek istediğimi söyledi. Rasim bana” Başkanın yanına git” dedi.

Belediye Başkanı Perşembe Arif Hikmet Onat’tı. Belediyede o zaman 2-3 şoför vardı.Belediye Fidangör’de idi.

Reis’e çıktım;

“Şoför veya muavin olarak çalışmak istediğimi” söyledim.

Beni işe aldılar.

1946 yılının başlarıydı. Beni Rizeli Faik’in kullandığı 36 model arabaya muavin verdiler. 6 ay sonra şoför oldum.

Kirazlimanı Mahallesi’nde mezbahane vardı. Ben arabayla etleri dağıtırdım. Öğleden sonrada çöp toplardım.

Aynı yıl belediye 33 kişilik otobüs aldı. Ziraat Bankasının önünden Memleket Hastanesi’ne yolcu götürdüm. Ulubey, Gülyalı,Perşembe yolcu taşıdım.

22 ay sonra Ordu Belediyesi’nden ayrıldım.

Kısa bir zaman sonra Ebulhayırlı Deli Hüseyin, Mesudiyeli Hasan Usta ve yine Ebulhayırlı birisi ortak bir Chevrolet kamyon aldılar. Ben kamyonda şoförlük yaptım.

Dişçi Zekiye Hanımın kamyonunda çalıştım. 1950 yıllarında Zekiye Hanım kamyonu bana çok uygun fiyata sattı.

1961 yılında Kökenli Köyünden Mustafa ile Cemse aldık. Çok çalıştık. O yıllarda şoförlük en muteber meslekti. Bu araba ile 20 yıl çalıştık.

Sonraki yıllar taksi şoförlüğü yaptım.